Sekam
Henüz vakit varken...
Mail Adresiniz :
Şifreniz :
Mail Adresiniz : Şifreniz : Şifre Tekrar : Adınız Soyadınız : Telefon No ( isteğe bağlı) :
Türkiye Teknoloji Yarışında Geri Kalmamalı

Türkiye Teknoloji Yarışında Geri Kalmamalı

SEKAM - Sosyal, Ekonomik ve Kültürel Araştırmalar Merkezi olarak sıcak bir ortamda gerçekleştirdiğimiz Geleneksel Kahvaltı programlarımıza, yine ilgi çekici bir konuyu gündeme getirerek devam ediyoruz. Bu ayki konuğumuz Prof. Dr. Ercan ÖZTEMEL, konu ise “Endüstri 4.0 Dijital Dönüşüm ve Türkiye” idi. Prof. ÖZTEMEL, teknolojide dünyanın geldiği noktayı ve Türkiye’nin yapması gerekenleri slaytlar eşliğinde dinleyiciler ile paylaştı. Programımıza, Akademisyenler, Öğretmenler ve Öğrencilerden oluşan 90-100 kişilik bir grup iştirak etti. Cumartesi sabah saat 09:00-10:00 arası güzel bir kahvaltıyla başlayan programımızın açılış konuşmasını, Genel Başkanımız Prof. Dr. Burhanettin Can yaptı.

Hocamız açılış konuşmasına, “Biz Güneşin Yedi Rengiyiz” sloganı kapsamında, farklı düşüncelere sahip insanların, bu coğrafyanın iyiliği ve güzelliği için ortak bir payda oluşturup, bir bileşke kuvvet meydana getirerek yol alabilmenin önemini vurgulayarak başladı. Hocamız, SEKAM olarak olaylara bütüncül yaklaşılmanın ve farklı açılardan bakan insanlarla istişare ederek, ortak bir payda oluşturmanın çok daha yararlı olacağının altını çizdi. Kendilerinin de her zaman bu minvalde hareket ettiklerini söyledi.

Burhanettin Can, SEKAM’ın 2018-2019 yıllık faaliyeti kapsamında kısaca yaptıkları araştırmalardan bahsetti. 2012 yılında 6500 kişiyle yaptıkları Gençlik araştırmasına değinen Can, 15 Temmuz Askeri Darbe Girişiminden hemen önce bu araştırmayı 3500 kişiyle anket yaparak güncellediklerini ve darbe olduktan sonra da 10-15 soru ilaveyle 1400 kişiyle tekrarlanan anketi, “15 Temmuz Askeri Darbe Girişimi Öncesi ve Sonrasında GENÇLİĞİN DURUMU” adı altında kapsamlı bir rapora dönüştürdüklerini ifade etti. Hz. Ali’nin, “Gençlerinizi gelecek zamana göre eğitin!” sözünden yola çıkarak, gelecekteki dünya tasarımına gençlerimizi nasıl hazırlayabiliriz sorusunu, bugünkü ve bir sonra yapmayı düşündüğümüz “Yapay Zekâ” konulu konferanslarda tartışılması gerektiğini söyleyen Burhanettin Can, bizlerin teknoloji üretme konusunda sıkıntılarımızın yanı sıra, üretilen teknolojilerin kullanımı konusunda da ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğumuzun altını çizdi. Yeni çıkan her şeye önce karşı çıkıldığını sonra alındığını ve kullanıldığını belirten Can, bu durumun gerçekçi olmadığını söyleyerek, yeni durumlara karşı ne tür tedbirler alınması gerektiğinin ilgili kişiler tarafından konuşulmasının önemini vurguladı. Burhanettin Can, Hz. Muhammed’in, “Yeryüzünde âlimlerin durumu, karanlık gecede kendisine bakılarak yol bulunan gökteki yıldızlara benzer. Yıldızlar kararınca, yolcuların yolunu kaybetmesi an meselesidir.” Hadis-i Şerifine dikkat çekerek, âlimlerin bugünkü nesle önderlik yapmaları gerektiğini vurgulayarak, âlimlerin “Duyan, konuşan ve gören!” bir ortam istediğini, kendilerinin de konuşan ve üreten olmasının yanı sıra, âlimlerin tespit ve teşhis yaparak, kendi kültür ve medeniyet kodlarındaki teoriye göre tedavi uygulayan ve geleceği ön görenler olması gerektiğini hatırlattı. Burhanettin Can hocamız sözlerini, “Nereye Gittiğini Bilmeyenler İçin İdeal Yol Yoktur.” sözü kapsamında, dünyanın ve Türkiye’nin nereye gitmesi gerektiği konusunda doğru istikametin belirlenmesinin elzemliğine vurgu yaparak noktaladı.

Daha sonra programınızın konuğu Prof. Dr. Ercan ÖZTEMEL, sunumlarını yapmak üzere kürsüye çıktı.

Prof. Öztemel konuşmasında, geçmişten bugüne yaşanan değişimine değinerek, insanlığın avcılıktan başlayarak, toprak, tarım ve ağalık sisteminden sonra, tüketim eşliğinde makine ve sanayi toplumuna geçerek patronlar hâkimiyeti dönemi yaşandığını belirti. Olayın orada durmayarak, zamanla yoğun enformasyon eşliğinde Dijital Toplumun ortaya çıkışıyla birlikte Dijital Tasarımcıların Hâkimiyet dönemine girildiğini ve sosyal dönüşümlere yol açtığını söyledi. Bu dönüşümün hızla devam ettiğini vurgulayan Öztemel, artık günümüzde enformasyonun da bir anlam ifade etmediğini belirterek, yeniçağın, BİLGİ-BİLGİ TOPLUMU ve BİLGİNLERİN HÂKİM olduğu bir dünyaya doğru gidildiğini, bunun sonucu olarak da, insansız fabrikaların ve kendi kendine hareket eden sistemlerin olduğu bir çağa dönüşeceğini söyledi. Bu gidişatın daha nerelere kadar ulaşacağı sorusunun sorulması gerektiğini söyleyen Ercan Öztemel, bu sorunun cevabını da,.. HİKMET-HİKMET TOPLUMU ve HİKMET YÖNETİCİLERİNİN HÂKİMİYETİ kapsamında en iyi Müslüman toplumların verebileceğinin altını çizdi. Öztemel, bizim açımızdan olayları bilmenin yeterli olmadığını, bilginin arkasındaki hakikatleri bilip o hakikatler çerçevesinde kararlar alarak, insan ve tabiatın yapısına daha uygun sistemler kurmak, Müslüman zihnin başarısı için temel bir gereksinim olduğunu belirtti.

1980-1990’larda 1 milyon $’a alabileceğimiz hizmetleri, bugün bütün o hizmetlerin bir arada toplandığı cep telefonu sayesinde 900 $’a satın alabildiğimize dikkat çeken Ercan Öztemel, toplumun her kesiminde “akıllı robot” adı verilen –ki ben buna zeki robot adını veriyorum- ve insanın yaptığı her işi yapan robotların görüldüğünü söyledi.

Bütün bu dönüşümü doğru anlamaz ve doğru noktadan başlamazsak büyük kayıplarımızın olacağını söyleyen Prof. Öztemel, dönüşümün enerjisinin BİLGİ olduğunun altını çizdi. Yönlendirici teknolojiler öncülüğünde, Yapay Zekâ Çalışmaları, Enformasyon Çalışmaları, Robotik ve Sensör Sistemlerindeki gelişmeler dördüncü dönüşümde dikkate alınması gereken en temel unsurlar olduğunu belirten Öztemel, bunları göz ardı eden toplumların gelecekte bu dönüşümde yerleri olamayacağını vurguladı. Bu konuda Türkiye’nin beş yılı olduğunu ve bu süreç içerisinde firmaların bu teknolojileri kendi sistemlerine taşımaları gerektiğini de sözlerine ekledi. Eğer biz teknolojiyi yönetemezsek, kesinlikle ve kesinlikle teknolojinin bizi yöneteceğini söyleyen Öztemel, teknolojiyle barışık bir yaşamı seçmeli ve değerlerimizi onunla birlikte yaşatmanın mücadelesini verebilirsek ancak bizim kültürümüzün, geleneğimizin, özümüzün ve varlığımızın bir anlamı olabileceğini, aksi takdirde kaybedenlerden olacağımıza dikkat çekti.

Konuşmasını meselenin çözümüne dair dikkat çekici bir tespit yaparak bitiren Ercan Öztemel, “ÇÖZÜMÜ DIŞARIDA ARAMAK, ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN PEŞİNDE KOŞMAKTIR!” anlayışı doğrultusunda, ‘DEĞER’i Türkiye içerisinde oluşturmak gerektiğini ve kendi kendimizi geliştirmenin yollarını bulmak kaydıyla ancak, başarının en temel anahtarını elde edebileceğimizin altını çizdi.

Program, soru-cevap faslından sonra nihayete erdi. Bir sonraki kahvaltı programında, yeni bir konuk eşliğinde, yine derinlikli bir konu olan “YAPAY ZEK” yı ele alacağımızı şimdiden belirtmek istiyoruz. Bizleri, yaptığı kapsamlı sunumuyla, gelecek konusunda hassasiyetle düşünmeye sevk eden Prof. Dr. Ercan ÖZTEMEL hocamıza ve kendisini dinlemeye gelen misafirlerimize SEKAM Ailesi olarak teşekkür ediyoruz.

Haber ve Fotoğraflar: Hakan Çandır

SEKAM-SOSYAL, EKONOMİK VE KÜLTÜREL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ